İ'lâü's Sünen 
              Sünnetin Yüceltilmesi 
              
              Hadislerle Hanefi Fıkhı 
              
              Müellif 
              Eşref Ali et-Tehânevi 
              Zafer Ahmed El-Osman et-Tehânevi 
              
              Tercüme 
              Prof. Dr. Ahmet Yücel 
              Prof. Dr. Mehemt Erdoğan 
              Doç. Dr. İbrahim Tüfekçi 
              Tahir Tural 
              Macit Bilge 
              Abdulhâlık Duman 
              
              Kontrol 
              Prof. Dr. Mehmet Erdoğan 
              
              Misvak Neşriyat Yayın No: 6 
              İmam-ı Azam (r.a.) Serisi: 3 
              İstanbul, Ağustos 2006 
              
              Kitap Hakkında: 
              Misvak Neşriyat olarak, hassas bir çalışmayla “İ’lâüs-Sünen”
              isimli eseri Arapçadan Türkçeye terceme ederek istifadenize sunmuş
              bulunuyoruz. Hanefi Mezhebi’nin hükümlerini, hadis-i şeriflerdeki
              delilleriyle anlatan bu kitap; et-Tehânevî tarafından 20 yıla
              yakın bir zamanda yazılmış, bütün İslam dünyasında kabul görmüş,
              ders olarak okutulmuş bir eserdir. Çevirsini yaparken dilinin
              anlaşılır olmasına dikkat edilmiş, bu ilimle uğraşanların olduğu
              gibi tüm halkımızın istifade edebileceği bir eser ortaya konmaya
              çalışılmıştır.
İmam-ı A’zam Ebû Hanife (r.a.), hakkında
              en çok araştırma yapılıp eserler verilen büyük zatlardan birisi
              olmuştur. Hakkında re’y ehlidir diyerek başlangıçta tenkid eden
              âlimler, zamanla büyüklüğünü anlamışlar ve kurduğu mezhebin
              sünnete bağlılığını onaylamışlardır.
Kitap bütün fıkıh
              konularını sistematik bir şekilde açıklarken Hanefi Mezhebi’nin
              hükümlerinin dayandığı hadis-i şerifleri rivayet ve dirayet
              yönünden inceler. Diğer mezheblerle arasındaki bazı farklılıkların
              hangi nedenlere dayandığını açıklar.
Yüzyılın
              ortalarında Hindistan’da kendilerine “Ehl-i hadis” denilen bazı
              âlimler Hanefî imamlarının hüküm verirken hadise değil kıyasa
              dayandıklarını, bu yüzden pek çok meselede hadise muhalefet
              ettiklerini ileri sürmüşler, Hanefî âlimleri de bu iddiaların
              temelsizliğini ortaya koymaya çalışmışlardır. Zafer Ahmed
              et-Tehanevî de yirmi yıl çalışarak meydana getirdiği kitabı
              İ’lâü’s-sünen adıyla yayımlanmıştır.
İ’la’ü’s-sünen’de
              Hanefîler’in görüşlerinin delili olan sahih hadis ve eserler ile
              sahabe kavilleri kaynakları ile birlikte zikredilmiş,
              rivayetlerin sened ve metinleri hakkında muhaddislerin
              değerlendirmelerine kısaca temas edilmiş, sahih rivayetlerin
              ardından bunları desteklemek amacıyla varsa zayıf rivayetlere de
              yer verilmiştir. Zikredilen rivayetler sened ve metin açısından
              tenkide tâbi tutulmuş, fıkhî yönleri üzerinde durulmuş, bu
              konularda mezhebin muteber kitaplarından alıntılar yapılmış, görüş
              farklılığı olan yerlerde müftâbih kavil belirtilmiştir. Son
              olarak ise diğer mezheplerin delil olarak kullandığı hadislerle
              Hanefî mezhebinin delilleri karşılaştırılmış, Hanefîler’in
              delillerinin tercih sebepleri açıklanmıştır. Fıkıh bablarına
              göre düzenlenen eser “Kitâbü’t-Tahâre” ile başlayıp
              “Kitâbü’1-Edeb ve’t-tasavvuf” ile sona ermektedir.
Müellifin Kitabı Takdîmi:
Günah denizine dalan bana, ümmetin hakîmi, karanlık
              noktaları aydınlığa kavuşturan, efendim ve hocamın sevinç duyması
              ve hayatında esenlik içinde Yüce Allâh’ın rızâsını kazanmış olarak
              yaşaması, Yüce Allâh’ın üzerime büyük nimetlerinden ve mu‘azzam
              ihsanlarındandır. Hocam, bu eserin bu cildini görmüş olmakla çok
              sevindi. Cildin tamamını ve özellikle de bölümlerdeki önemli
              bahisleri gördükten sonra şöyle dedi: Bu eser, hiç kuşkusuz
              benzeri olmayan bir kitâb olacaktır. Hocamın, ilmimin ve amelimin
              artması için bana yaptığı duâ, sevincimi ve neşemi kat kat
              arttırdı. Hocam, o kadar sevindi ki dayanamayıp bana şerefli
              hırkasını giydirdi. Bu hırka, paha biçilmez bereketleriyle ve
              manevî değerleriyle öyle üstün bir hırka ki hükümdarların paha
              biçilmez taçları onun yanında değersiz kalır. İçime öyle doğuyor
              ki; imâmımız ve Müslümanların İmâm-ı Ebû Hanîfe (r.a.), bu
              çalışmadan sevinç duymuş ve hoşlanmıştır. Bu çalışma, ayrıca onun
              fazîletini ve kemalini itiraf eden, büyüklüğünü, azametini kabûl
              eden diğer müctehid imâmları da sevindirmiştir. Çünkü onlar
              kendisini övüp ona karşı edep dairesi içinde kalmışlardır. Yüce
              Allâh’tan bu kitâbı kabûl edip, razı olmasını dilerken aynı
              şekilde onun merhametli ve şefkatli Peygamberi (s.a.v)’inde hoşnut
              olmasını dilerim. Çünkü Allâh’ın rızâsı dostlarının rızâsındadır.
              Hz. Peygamber (s.a.v.)’in göz aydınlığı varislerini ve seçkin
              bağlılarını kabûldedir. Ya Rabbi! Bizden kabûl buyur! Çünkü sen
              işiten ve duyansın. Bu eseri Yüce Allâh’a tertemiz bir kalble
              gelmek hâriç, hiçbir malın ve evladın fayda vermediği o günde
              rızana vesile eyle! Hamd, başta ve sonda Allâh’a mahsûstur. Selâm,
              O’nun elçisine, yaratıkların en fazîletlisi Hz. Muhammed (s.a.v.)
              Efendimize, O’nun âilesi, mütevâtir olarak peşpeşe ashâbına olsun.
              Sözü geçen efendimin -şerefi daim olsun, Yüce Allâh onu yüceltsin-
              eseri övdükten, eliyle, malıyla, diliyle ve ağzıyla teşekkür
              ettikten sonra kendi kalemiyle yazdığı da şudur:
Takrîz:
Allâme, önde gelen ilim adamı, yaratıkların yüz akı,
              Şeyhü’l-İslâm, Muhammed (s.a.v.) ümmetinin hakîmi, hanîf dînin
              müceddidi, iyilik ve takva ehlinin başı, şereflilerin ve
              akıllıların başkanı, sâliklerin lideri, ariflerin zübdesi,
              sapıklık ve azgınlık görüntüsünü yok eden, rüşd ve hidâyet
              merasimini ihyâ eden, dînin tâcı, ümmetin sirâcı, takvâ sâhibi
              temiz insan, muhaddis, müfessir, fakîh, veli, alîcenâb imâm,
              efendimiz, hâfız, sika, sebt, hüccet, Şeyh Eşref Alî Tehanevî
              -Yüce Allâh onun bereketini üzerimizden eksik etmesin ve âlemleri
              bitip tükenmez irşadlarıyla nurlandırsın- şöyle dedi: Allâh’a hamd
              ve Peygamber (s.a.v.)’e salât u selâm olsun. Eserin bu cildinin
              te‘lifini bitmiş görünce sevindim ve müellifini, duâmla, övgümle
              ve hırkamı kendisine hediye etmek sûretiyle sevindirmekten kendimi
              alamadım. Umûdum Yüce Allâh’ın beni dîne hizmet edenler kervanına
              az bir katkı ile de olsa dâhil etmesidir. Yüce Allâh, bu umudumu
              gerçekleştirdi. Yine umûdum, Allâh’ın ihsânı ve bütün mahlûkatın
              Efendisi (s.a.v.)’in bereketiyle dîne hizmet edenlerin arasına
              beni katmasıdır.
            
Kitap gibi takvim Mevlana Takvimi'nin her gün yayınlanan yeni yazılarını kaçırmamak için mobil uygulamalarımızı indirebilir, internet sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.
Kitap gibi takvim Mevlana Takvimi'nin her gün yayınlanan yeni yazılarını kaçırmamak için mobil uygulamalarımızı indirebilir, internet sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.
                    Misvak Neşriyat Tic. ve San. Ltd. Şti.
Ceridehane Sk.
                    No: 4
Cağaloğlu / İSTANBUL